Hayata gülmeye çalışırken izlediğim her aşk filmiyle göt oluyorum.

Çarşamba, Aralık 29

Hayır.Bencil değildim...

Ve gün sona erdiğinde,uyuklamak için yatağına gitti.Haliyle ben de...
Tam uyudu dedim,gitmek için hazırlandım.Ani bir nefesle uyandı,kalktı.Sendeleyerek banyoya gitti.Binbir güçlükle tüpten çıkarmayı başardığı macunu,diş fırçasına sürdü.Fırçayla işi bitince,kıyafetlerini bile değiştirmeden yatağına yattı.Gözlerini kapattı ve uykuya daldı.Bunu hissettiğimde benim için gitme vakti gelmişti.Onu sabaha kadar terkedecektim.Ama her zaman olduğu gibi yine geri dönecektim.Sözüm sözdür.Sadece şu anda gitmeliydim.


Çünkü; ben sadece onun ruhu değildim.Diğer dünyadaki,diğer bedeniminde ruhuydum ben.

Bedeninden çıktığımda,kısa bir süreliğine karşıdaki sandalyeye oturup onu izledim.Sadece bir yaşamlığına sahip olduğum o bedeni izledim.Ne kadar güzel de olsa bensiz bir hiçti işte.Bensiz güne uyanamayacak soğuk bir beden...

Bütün bunları düşünürken kulaklarımda tatlı bir ses ve boynumda bir sıcaklık hissettim.Gitmem gerekiyordu.Diğer bedenim beni çağırıyordu.
Bedene yerleştiğimde dışardan gelen ses; "Sevgilim" dedi. Sesin beni izlediğini hissettim.Beden  uyanmak için hazırdı.Fakat bekledim.Beni izlemesi için sese izin verdim.Ses,bedeni öptüğünde artık uyanması için izin vermem gerekliydi.

Uyandı.Beden yardımımla yer ve zamanı kavradı ve günün ilk anlarını yaşamaya başladı.Ama bu seferliğine olayları ben yönetmeyecektim.O, bu günü yalnız yaşayacaktı.Ben ise zamanda kaybolmak istiyordum.Çünkü çok zor geliyordu.İki ayrı yaşamı devam ettirmek...

Ölmek istiyordum.Ama ölemezdim ki...
Bir bedenimde aşkı ve sıcaklığı yaşamak,diğerinde ise gözyaşı ve mutsuzluğu yaşamak... Zordu.İki bedeninde bağlı olduğu ben iken,ikisininde farklı yaşamlar sürmesi çok saçmaydı.Birazda haksızlıktı.İkisinden birini bırakmalıydım..!

"Aşk ve sıcaklık mı?" yoksa "Gözyaşı ve üzüntü mü?"

Hangisi daha cazipti..? Ben sonunu bilemeden seçmiştim ki zaten ..
Aşk ve sıcaklık.. Hayır! Bencil değildim.Sadece yorgundum.

Diğer bedenim sabaha uyanamayacağını bilmeden mışıl mışıl uyuyordu.Üzgünüm...Onun adına ve kendi adıma.Sözümü tutamayacaktım.Ama zorundaydım bunu yapmaya.

 Etkilenmemem gerekmesine rağmen hayat beni bile yormuştu.




Hikayeyi Hazelin verdiği mim için yazdım.Konusu bi blogger için hikaye yazmak. 
Hikayemi yazdığı yazılarla özdeşleştirdiğim karakter " memento mori..# " Açıkçası neden ben de bilmiyorum ama öyle özdeşleşti bi kere..Yapcek bi şey yok.Saygılar efenim..
   

10 yorum:

  1. blogum kilitlenmişti. beklemekten sıkılıp yeni blog açtım :)

    deepblueeagleforever.blogspot.com

    YanıtlaSil
  2. bi an hikayeyi okudum.. tam böyle içim cız cız ediyordu ki.. memento mori'yi görünce dannn oldum..

    ne desem bilemedim şimdi bak..çok duygulandım :))

    YanıtlaSil
  3. Bilmem ki işte , bi anda senin yazılarınla etkileşim yaptı hikaye bana :)

    YanıtlaSil
  4. hey görlii.. niye yazmıyosun çocuğum ya.. bakıyorum bakıyorum hep aynı yazı...

    sınavlar falan mı sardı dört bir yanını doğru söyle..

    tatsız tuzsuz kaldık :)

    YanıtlaSil
  5. - deep daha yeni girebildim bloga,ama ödül falan göremedim ki ben :(

    - sınavlar beş bir yanımı sardı mori :( hayat bana bu aralar zor.O yüzden yazmaya vaktim olmuyo malesef. Ama sınavlar biter bitmez yazıcam :)

    YanıtlaSil
  6. anladım :)

    yahu hep öyle o sınavlar... bana da geliyorlar soldan sağdan valla :P

    ama çalış tabi.. salıverme hiç.. sonra daha kötü olur.. ben bekliyorum seni merak etme :))

    YanıtlaSil
  7. :) ödül yazısını kaldırdım. bir dahaki ödüle artık :)

    YanıtlaSil
  8. bak daha yeni girebildim bloga 13 ocaktan bu yana :/ daha yeni bitti sınavlar :)

    tamamdır deep :)

    YanıtlaSil